22 Eylül 2018 Cumartesi

The Game


Dustin’in gücü ve yeteneğiydi bu: kadınlara hiçbir zaman deneyeceklerini düşünmedikleri fantezilerini yaşatmak.

 “Evet, konuşacak çok şeyimiz var,” dedi Mystery ellerini birleştirerek. Oteldeki diğer müşterilerin duymaması için bize doğru eğildi. “Benim işim sizi oyuna sokmak,” her birimizle delici göz teması yaparak devam ecri: “Kafamdakileri sizin kafanıza sokmalıyım. Bu geceyi bir bilgisayar oyunu farz edin. Gerçek olmayan. Kadınlara her yaklaştığınızda, bu oyunu oynuyorsunuz.”

Kalbim delice çarpmaya başlamışa. Hiç tanımadığım bir kadınla bir konuşma başlatma fikri, özellikle bu adamların beni seyredip eleştirdiklerini bilirken, beni taşlaşnrdı. Bungee Jumping ve paraşütle atlamak bununla kıyaslandığında çocuk oyuncağıydı. Mystery, “Tüm İlişleriniz sizi mahvetmeye çalışacak” diye devam etti. “Onların orda olmasının nedeni sizin kafanızı kanşarmak ve bundan sonra bilin ki onlara güvenemezsiniz. Bazen utangaç olacaksınız, bazen kendinizde; ama her zaman duygularınıza ayakkabınızın içindeki çakıl taşı gibi davranmalısınız. Rahatsızlık vericidir ama çok fazla umursanmaz. O bu denklemin bir parçası değildir."

Olanca ihtişamıyla, “Dünyanın en büyük gizemlerinden biti kadının zihnidir ve ben onu çözmeye kadar verdim,” dedi. Her gün yatım saatlik bir otobüs yolcuğu yaparak Toronto’daki barlara, kıyafet dükkânlarına, restoranlara ve kafelere takıldı. Internet üzerindeki topluluktan veya diğer kadın avcılarından haberi olmadığından, tek meziyeti olan sihirbazlığa güvenerek, yalnız çalışmak zorunda kaldı. Bir yabancı ile konuşmaya cesaret etmeden önce bir düzine kez şehre inmek zorunda kaldı. Bu noktadan sonra, başansızlık, reddedilme ve utanan işkencesine göğüs gererek, bir sosyal dinamikler bilmecesinin parçalarını ve erkek-kadın ilişkilerinin temelini oluşturduğuna inandığı modeli keşfetti. “Bunu keşfecmek on yılımı aldı,” dedi, Mystery: “Temel prensip: BuTEK: Bul, tanış, etkile, kapat. İster inanın ister inanmayın, bu oyun doğrusal. İnsanların çoğu bunu bilmiyor.”

Sonraki yanm saatte, Mystery bize grup teorisinin ne olduğunu anlattı. “Bu özgün seti katrilyonlarca kez yapmışımdır,” dedi. ‘Tek başına duran bir kıza yaklaşmazsınız. Bu baştan çıkartma yöntemlerinin en mükemmeb değil. Güzel kadınlar nadiren yalnız bulunurlar.” Gruba yaklaştıktan sonraki kilit nokta, elde etmek istediğiniz kadını umursamayarak arkadaşlannı kazanmaknr, diyerek devam etti — özellikle erkekleri ve önünüze erkek-duvarlaşabilecekleri. Eğer hedef çekici ise ve erkeklerin ona olan ilgisine alışkın ise, kadın avcısının, kadının ilgisini onun cazibesinden etkilenmemiş gibi davranarak çekmesi gerekir. Bunu da sağlamanın yolu, neg etmek dediğimiz bir yöntemdir.

 “Bir alfa erkeğinin ilk karakteristiği gülümsemesidir,” dedi yapay bit sırıtmayla. “Bir odaya girdiğinizde gülümseyin. Bir kulübün kapısından girdiğinizde oyun başlamışar. Siz gülümseyerek, kendinizde, eğlenceli ve birey görünürsünüz.” Sweater’ı işaret ederek: “İçeri girdiğinde, bizle konuşurken bize gülümsemedin.” “Benim tarzım bu değil,” dedi Sweater, “gülümsediğimde şapşal görünüyorum.” “Şimdiye kadar yapaklarını yapmaya devam edersen, şimdiye kadar elde ettiklerini almaya devam edersin. Buna Mystery Yöntemi diyorlar çünkü ben Mystety’yim ve bu da benim yöntemim. Sonuç olarak sizden istediğim, benim önerilerimi yerine getirmeniz ve önümüzdeki dört gün boyunca yeni şeyler denemeniz. Farkı siz de göreceksiniz.”

Mystery Yöntemi'nin amacı, radara yakalanmadan yaklaşmaktır, diye anlara. Kadınlara cinsel bir içgüdüyle yaklaşmayın. İlk önce onun hakkında fikir sahibi olun ve sizin yaklaşmanızı hak etmesini sağlayın. Otelden ayrılmak üzere ayağa kalktığı sırada, “Amatörler bir kadına direkt olarak yaklaşır,” diye hüküm verdi. “Profesyoneller sekiz ile on dakika arası beklerler.”

Mystery kadın tavlamanın ilk emrini söyledi: üç saniye kuralı. Erkeğin bir kadını gözüne kestirip sonra onunla konuşmak için 3 saniyesi vardır, dedi. Eğer bundan daha fazla zaman harcarsa, kız onu yalnızca kendine uzun uzun bakan bir dalkavuk olarak görmez, o ayrıca yaklaşımını fazlaca kafaya takmaya başlar, heyecanlanır ve muhtemelen de beceremez.

Sin, “Asla,” diye gırtlaktan gelen bir sesle uyardı, “bir kadına arkadan yaklaşma. Her zaman önden, ancak çok direkt ve karşıdan olmaması için dar bir açıyla gel. Yanından her an ayrılabileceğini göstermek için, onunla omzunun üzerinden konuş.

Birkaç dakika sonra gözüme kendi başına duran, üzerinde pembe pofuduk yeleği, uzun, dalgalı san saçlan olan çakırkeyif bir kadın çarpa. Bu kadına yaklaşmanın, kendimi kurtarmak adına kolay bir yol olacağına karar verdim. Bir ata, onu ürkütmeden yaklaşmak istercesine, karşısında saat 10 hizasına gelene kadar daireler çizdim ve yaklaştım. “Aman Tanrım,” dedim kıza. “Dışarıda kavga eden iki kızı gördün İlgilenmişti. Benimle konuşuyordu. Çalışma zamanıydı. “Hmm, kızlar kendilerinin yan boyunda bir çocuk için kavga ediyorlardı. Çok acımasızdı. Polis gelip kızları tutukladığında, çocuk orada öylece durmuş, gülüyordu.” Kikirdedi. Kulüp ve orada çalan grup hakkında konuşmaya başladık. Kız son derece arkadaş çatılışıydı ve sohbetimizden keyif alıyor görünüyordu. Bir kadına yaklaşmanın bu kadar kolay olabileceğini hiç düşünmemiştim. Sin bana doğru sokuldu ve kulağıma “Kino yap,"diye fısıldadı.

 “Kino nedir?” diye sordum. “Kino?” diye sordu kız da. Sin arkadan bana doğru yaklaştı, kolumu kaldırdı ve kızın omzuna koydu. “Kino bir kıza dokunmakur,” diye fısıldadı. Kızın vücudunun sıcaklığını hissettim ve dokunmayı ne kadar sevdiğimi hatırladım. Hayvanlar sevilmek ister. Kedi veya köpeğin fiziksel ilgi istemeleri cinsel değildir. İnsanlar da aynıdır: Dokunmak isteriz.

Neyse ki Mystery biraz sonra geldi. “Bu mekân öldü,” dedi. “Daha fazla hedef olan bir yere gideceğiz.” Mystery ve Sin’e göre bu kulüpler gerçek değildi. Öğrencileri kadınlarla konuşurken, onlann kulaklarına bir şeyler fısıldayabiliyor, yabancıların önünde tavlama jargonu kullanabiliyor ve hatta öğrencilerini bir küme ortasında bölüp grubun önünde, neleri yanlış yapaklannı anlatabiliyorlardı. Kendilerine öylesine güveniyorlardı ve konuşmaları anlaşılmaz kelimelerle öylesine doluydu ki, kadınlar, bırakın kendilerinin tavlama-meraklısı öğrencilerin eğitiminde kullanıldıklarım düşünme)!, kaşlarını bile nadiren kaldırıyorlardı.

Diğer bara gidenken limuzin içinde moralim bir hayli yüksekd. Mystery’ye “Sence onu öpebilir miydim?” diye sordum. “Eğer öpebileceğim düşündüysem öpebilirdin," dedi. “Kendine yapmalı mıyım yapmamak mıyım sorusunu sorduğunda, bu yapmaksın demektir. Tek yapacağın şey faz değiştirmektir. Kocaman bir dişlinin zihnine vurduğunu düşün ve bunu yap. Ona yazmaya başla. Ona teninin ne kadar güzel olduğunu söyle ve omuzlarına masaj yapmaya başla.” “Bunun uygun olduğunu nereden biliyorsun?” “Ben genelde ILİ’ye bakarım. ILI ilgi işaretinin kısaltmasıdır. Kız sana adını sorarsa bu bir İLI'dir. Sana bekâr olup olmadığını sorarsa bu bir İLİ’dir. Onun ellerini tutup sıkuğında, o da karşıkk olarak sıkıyorsa, bu bir İLI’dir. Üç İLİ fark eder fark etmez, faz değiştiririm. Düşünmeden. Sanki bir bilgisayar programı gibi.”

Sweater, “Onu nasıl öpüyorsun peki?” diye sordu. “Sadece, ‘Beni öpmek ister misin?’ derim.” “Sonra ne oluyor?” “Üç şeyden biri,” dedi Mystery. “‘Evet’ derse, ki bu çok nadir olur, onu öpersin. “Belki’ derse veya tereddüt ederse, sen de ‘Bakalım ne olacak?’ dersin ve onu öpersin. Eğer kız ‘Hayır’ derse, “Ben de zaten istiyorsun demedim. Sanki aklından bir şeyler geçkiyoımuşsun gibi geldi,’ dersin.” “Görüyorsunuz,” diye, zafer kazanmış bir tavıria gülümsedi. “Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Hec türlü ihtimal düşünülmüş. Hata payı yok. Bu Mystery’nin öpücük-kapatmasıdır.”

Sin’in bana kino yapmamı söylediğini hatırlayıp kolumu beline doladım. Fakat bu sefer kendini geri çekti. Bu kesinlikle bir İLİ değildi. Tekrar denemek üzere ona doğru bir adım arağımda, barda beraber durduğu çocuklardan birisi geldi. Ben orada aptalca beklerken onunla cilveleşti. Birkaç dakika sonra arkasını döndüğünde, bir ara bir şeyler yapalım dedim. Kabul etti ve birbirimize numaralarımızı verdik. Mystery, Sin ve arabadaki tüm çocuklar numara değişimim izlediler. Limuzine atladığımda numara alışımla gurur duyar vaziyetteydim. Ancak Mystery etkilenmemişti. “O numarayı aldın çünkü kıza fazla baskı yapnn, seninle oynamasına izin verdin,” dedi. “Ne demek isdyorsun?” dedim. “Sana hiç kedi ve iplik hikâyesini anlattım mı?” “Dinle. Hiç bir kediyi iple oynarken gördün mü? İp kafasının üstünde erişemeyeceği bir yerde sallanırken, ipe ulaşmak için deh olur. Havaya zıplar, etrafında döner ve tüm oda boyunca ipi kovalar. Ancak ipi bıraktığında ve kedinin pençelerine düştüğünde, ipe bir saniyeliğine bakar ve bırakıp gider. Sıkılmıştır. Artık onu istemiyordun” “'Yani?” “'Yani, kolunu kızın beline doladığında kendini geri çekti. Ama sen ona bir fino köpeği gibi geri koştun. Onu cezalandırmalıydın - arkanı dönüp başkasıyla konuşmalıydın. Onun senin ilgini tekrardan çekmesi için çalışması lazımdı. Ondan sonra, o salakla konuşması bitene kadar “Ne yapmalıydım?” “Demeliydin ki, ‘Sizi yalnız bırakayım,’ ve yürümeye başlamalıydın, sanki hiç umurunda değilmiş gibi, sanki kızı ona veriyormuşsun gibi — senden daha çok hoşlandığım bilmene rağmen. Ödül şenmişsin gibi davranmalısın.” Gülümsedim. Gerçekten anlamıştım. “Evet,” dedi, “dans eden ip olmalısın.”

gece, Mystery’yi Toronto’da, anne babası, iki yeğeni, kardeşi ve kardeşinin kocasıyla yaşadığı evinden aradım. “Hey, dostum,” diye cevap verdi Mystery. “Aklımı kaçıracak kadar sıkıldım burada.” “Buna inanasım gelmiyor.” “Aslında yağmur yağıyor ve ben dışarı çıkmak istiyorum. Ama dışan çıkacak kimse yok ve nereye gideceğimi de hiç bilmiyorum.” Yeğenlerine seslerini kesmelerini söylemek için duraksadı. “Herhalde gidip tek başıma suşi yiyeceğim.” Muhteşem Mystery1 nin haftanın her gecesi sıra sıra kızların ve onunla şari etmek isteyenlerin oluşturduğu bir bekleme listesinin olacağını düşünmüştüm. Halbuki o evindeydi. Babası hastaydı. Annesinin yükü çok ağırdı. Kardeşi kocasından ayrılıyordu.

Sadece Ross Jeffries’i çalışmak benim için yeterli değildi. Fikirlerinin çoğu sadece NLP’nin uygulamalarıydı. Sonuç olarak ben de kaynağa giderek, 1970’lerdekı bu aykırı hipnopsikoloji okulunu kuran ve geliştiren Califomia Üniversitesi profesörlerinden Richard Brandler ve John Grinder’ın kitaplannı aldım.

Mystery’den çekici bir kadına yapılacak en önemli şeylerden birisinin değer göstermek olduğunu öğrenmiştim. Başka bir deyişle, beni ona yaklaşan önceki 20 erkekten ayıran şey neydi? Yani, eğer bir çatalı sadece bakarak eğebiliyorsam ya da onunla daha konuşmadan adını tahmin edebiliyorsam bu biraz daha farklı olurdu.

Fiziksel davranışımın her yönünü inceledim. Yürürken kollanm sallanıyor muydu? Sanki güçlü göğüs kaslarımdan fırlayacak gibi dışarıya çok mu açılıyorlardı? Güvenli bir şekilde, kurularak yürüyor muydum? Göğsümü daha da dışanya çıkarabilir miydim? Başımı daha dik tutabilir miydim? Bacaklarımı, devasa cinsel organlarımdan kurtanrcasına, daha ileriye uzatmalı mıydım?

 “Bir randevuya geç kaldım,” dedim. Ellerim titriyordu. “Fakat bu sohbeti devam ettirmek için ne yapabiliriz?” Bu Myscery’nin telefon numarası alma yöntemiydi. Bir kadın avcısı bir kıza telefon numarasını asla vermez çünkü kız aramayabilir. Bir KA, kızı numarasını verecek kadar rahat hissettirmelidir. Ditekt numarasını da istememelidir çünkü kız her zaman hayır diyebilir; bu nedenle kızın bunu teklif etmesi için onu yönlendirmelidir.

Elinde, An- chony Robbins’in Ultimate Power adlı kitabı vardı. Açıkça aynı yoldan yürüyorduk.

Tamamen güvenle alakalı. Yani Mystery’nin atölyesinde öğrendiklerim sadece kadınlarla ilgili değil.”

 “Spor salonundan yeni döndüm ve kollarım gerçekten çok ağnyor.” Bu onun açıbşıydı. Arka cebinde taşıdığı ufak bir kopya kâğıdında yazıyordu. Kadın tavlamak anladım ki, stand up komedi veya diğer temsil sanatlarından pek de farklı değildi. Hepsinin açılışa, yöntemlere ve akılda kalıcı bir kapanışın yanı sıra bütün bunların yepyeni olduğunu zannettirecek bir yeteneğe ihtiyaç vardı.

Mystery’ye göre bir kadının tanışma aşamasından sekse rahatça geçebilmesi için yedi saat civan bir zaman gerekliydi. Bu yedi saat tek gecede de olabilirdi, birkaç günde de; bir saatlik yaklaşma ve konuşma; bir saatlik telefon konuşması; içki içmek için iki saatlik bir görüşme; bir saat daha telefon konuşması ve sonra; bir sonraki buluşmada, beraber yatağa girmeden önce iki saat daha takılmak.

Mvstery’nin atölyesinde kanat olmak için her gece çıkıp antrenman yaparken, kısa zamanda çalışan bir yöntem geliştirdim - en azından belli bir seviyeye kadar. Reddedilmek bir seçenek değildi. Bir grubu nasıl açacağımı, değişik koşullara nasıl yanıt vereceğimi ve bir telefon numarası alarak bir daha nasıl buluşacağımı biliyordum. Eve her döndüğümde, o gecenin olaylarını gözden geçirip şarjlarımda neleri daha iyi yapabileceğimi düşündüm. Eğer yaklaşım işe yarama-dıysa, onu geliştirmenin yollannı aradım - yaklaşma açılanm, arkamı dönüşlerim, alıp gidişim, zaman kısıtlamalanm. Eğer numarayı alama-dıysam, diğer şarjların yapağı gibi, kızı soğuk veya kaltak olduğu için suçlamadım. Herhangi bir takdk hatası bulana kadar, kendimi suçladım ve her jestimi, kelimemi ve tepkimi analiz ettim.

Okuduğum “NLP’ye Giriş” isimli bir kitapta, yenilgi diye bit şeyin olmadığı, sadece eğitici dersler olduğu yazıyordu. Bu eğitici derslerin kafamda gelişmesini ve bu sayede sahada hatasız olmayı istiyordum.

düşünce tarzı. Hâlâ kafamın içinde kurtulmam gereken nazik bir adam vardı. Fakat, ne yazık ki, bunu, Belg-rad’dan önce başaracak zamanım olmayacaktı. 6

KA’lann bu durum için bir tabirleri var. Buna “tek-geçilen” diyorlar. Bu SHUTlerin yakalandığı bir hastalık. Flört etmedikleri veya yatmadıkları bir kıza saplanıp onu kaybedeceklerinden çekinerek yanında yoksun ve heyecanlı olmaya başlıyorlar. KA’lara göre “Tek-geçileri’in tedavisi, gidip bir düzine kadınla yatmak ve sonradan bu çiçeğin gerçekten hâlâ o kadar özel olup olmadığına bakmak.

Korku nöbetleri ilk önce göğsünüzü kaplar. Oradan kalbinizin üstünü lastikten yapılmış bir mengene gibi nazikçe sıkmaya başlar. Sonra korkuyu gerçekten hissedersiniz. Mideniz yanmaya başlar. Boğazınız düğümlenir. Siz kuruluğu önlemek için devamlı yutkunursunuz ve ağzınızı açtığınızda, güvenli, berrak bir ses çıkacak diye umarsınız. O kadar eğitimime rağmen, dehşece düşmüştüm. Kadınların algılan erkeklere nazaran çok daha kuvvetlidir. Samimiyetsizliği ve saçmalığı ânında fark ederler. Yani usta bir kadın avcısının ya kullandığı malzemeye sadık olması ve gerçekten buna inanması gerekir ya da çok iyi bir aktör olması. Bir kadınla konuşurken aynı anda da kızın kendisi hakkında ne düşündüğünü merak eden kaybedecektir. Kadının, erkeğin donunun içine girmeyi düşünmesinden önce, o kadının donunun içine girmeyi düşündüğünü fark ettiren erkek kaybedecektir. Hemen hemen tüm erkekler bu kategoriye girer. Sasha giriyor. Ben giriyorum. Buna karşı koyamıyoruz: Bu bizim doğamız. Mystery buna dinamik sosyal homeostasi diyor. Bir kızla karşı konulmaz sevişme isteğimiz ve kendimizi ona yaklaşmaktan koruma çabamız arasında sürekli delicesine mücadele ediyoruz. Ona göre bu korkunun sebebi; bir erkeğin, bit kadın tarafından reddedildiğinin herkesçe bilindiği bir kabile hayatından evrimleşmemiz. Mystery’nin düşüncesine göre, bundan sonra toplumla ilişiği kesiliyor ve genleri yabani otlar misali umarsızca yok ediliyor.

 “Bir kızın seni kıskanmasını sağlarsan,” dedi Mystery öğrencilerine, “onun şenle yatmasını sağlayabilirsin.” İki prensip üzerine çalışıyordu. Birincisi, kulüp personelinin ilgisini ve onayını alarak sosyal kanıt oluşturuyordu. İkincisi de, piyon kullanıyordu — yani bir grubu rehin alarak daha zor ulaşılabilir olan diğerine erişmeye çalışıyordu.

Arık hedefinin bulunduğu gruptaydı. Erkeklere birkaç numaraya yapıp kızı gerekli beş dakika boyunca görmezden geldi. Sonra yumuşadı, kızla konuşmaya başladı ve onu yakındaki bir koltuğa götürerek gruptan ayırdı. Tüm kulübü, sadece onunla tanışmak için piyon olarak kullanmıştı.

Mystery -sayarak- beş adım ara ve arkasını dönerek “Bir haftadıı rezil bir dairede yaşıyorum. Orada bir otel ratacağım ve yıkanacağım,'1 dedi sokağın sonundaki Moskova Oteli’ni işaret ederek, “ister benimle gelirsin ya da iki hafta sonra Kanada’ya döndüğümde benden bir e-mail Natalija bir dakika tereddüt ettikten sonra onu takip etti. İşte o anda bütün hayatım boyunca yapağım bir hatayı fark ettim: Bir kadını elde etmek için, onu kaybetmeyi göze almaksınız.

Adam kendini beğenmişin tekiydi. Umursanmadığında solan ve ilgiyle -olumlu veya olumsuz- açan bir çiçekti. Tavuskuşu reorisi sadece kızlan etkilemek için değildi. Birincil varoluş amacı dikkat çekmekti.

Bir Alman göçmeni olan alkolik babasının onu hem sözlü hem de fizikse! olarak taciz ettiğim söyledi. Ondan 14 yaş büyük olan ağabeyi homoseksüeldi. Annesi de, babasının tacizini telafi etmek için ağabeyini sevgiye boğmasından dolayı kendini suçluyordu. Dengelemek için annesi kendini duygusal olarak Mystery’den uzak tutmuştu. 21 yaşında ve hâlâ bakırken, kendisinin de eşcinsel olduğundan endişelenmeye başlamıştı. Böylece, bir depresyon döneminde, Mystery Yöntemi olarak bilinecek öğretiyi tanımlamaya, hayatım, ebeveynlerinden hiçbir zaman görmediği sevgiyi aramaya adamışu.

Ya seni reddederse? Evet, ya evine bir meteor düşerse? Kızın hazır olup olmadığını öğrenmek istiyorsun. Bunu anlamanın yolu bir başka 3 saniye kuralıdır. Her zaman işe yarar. Yakın otururken, konuşmanın kesilmesine izin verin. Konuşmayı durdurmuşken kızın gözlerinin içine bakın. Size üç saniye boyunca geri bakıyorsa, öpüşmek istiyordur. Senin deneyimlediğin rahatsızlık benim dünyada en sevdiğim şey - cinse! gerginlik.

Gerçekten onun ne düşündüğü umurumda değil. Gençken bu benim için çok ciddi bir meseleydi. Ama şimdi, anlasam da anlamasam da, şansını deneyen biriyim. Kızı bir egzersiz gibi görmek işe yarar. Korku hâlâ içindeyse, sadece "Vıtes-değişdr! Şu anda bir mağara adamıyım Attık Style değilim Bakalım benden nefret edecek mi? Eğer ederse, siktir et Umurumda bile değil,” demelisin. Mağara adamlığı yapmadığın ve artık hayaunda olmayan kızlara dön de bir bak. Ne olmuş ki? Sence bir mağara adamı şu anda onu sikerken, ala ay önce tanışuğ birisini iyi şekilde haarlamasının önemi var mı? Onu bazen sarsmaksın. “Dilini çıkart,” de. Sonra da onu em Eğer seni tokatlarsa ne güzel! Harika bir hikâye olur.

Maddash iyi seçilmiş önermeleri kullanıp başanlı bir biçimde kızın dikkatini başka bir şeye çekerek cinsel harekedere nasıl ters tepki vermeyeceğinden bahsetti. Katıkyonım. Kızın memeleriyle oynarken “Oradaki kukla gösterisine bak,” deyin. Eğer göğüsleriyle oynamanıza tereddüt ediyorsa, kuklaları gösterin ve gülün. “Kuklalara bak. Bak ne kadar komik kuklalar.” Sonra tekrar memeleriyle oynayın.

Bir öğreti seçmek. Bilinçsin dil kalıplan kullanarak bir kızı azdıran Ross Jeffries ve onun Hızlı Baştan Çıkartma okulu var. Veya bir kulüpteki en çok arzu edilen kadını yakalamak için sosyal dinamikleri manipüle eden Mystery ve Mystery Yöntemi var. Ya da arsız-komik tabir edilen, kendini beğenmişlik ve mizahın birleşimiyle kadına üstünlük sağlama)! savunan David DeAngelo ve Ran-devulannızı ikiye Katlayın yöntemi var. Veya öğrencilerine sadece, kadınlar onlan durdurana kadar hayvani cinsellik uygulama ve fiziksel teması artırmayı kullandıran Gunwicch ve Gun-wıtch Yöntemi var. İlkel sloganlan ise: “Kaltağın hayır demesini sağla." Ya da David X, David Shade, Rick H., Majör Mark veya bir gün İn-cemet’te ortaya çıkıp yalnızca kendi alışveriş listesini ona okuyarak mevcut tüm KA’lardan daha hızlı ve daha iyi kadın tavlayacağını iddia eden, sahnedeki en yeni üstat olan Juggler var. Sonra, Steve P. ve Raspudn gibi, öğretilerini yalnızca değer gördükleriyle paylaşan, daha merkezci öğretmenler var. Evet, kendi öğretilerinin tek doğru olduğuna inanan, kendilerine has yöntemleri ve öğretileri olan bir düzine aklı hocası var. Tabii devler devamlı bit savaş halindeler - tehdit edecek, isimler takarak, yarışarak, dolandırarak.

Sandy ile konuşurken bana sokuldu. Bir şeyler istiyor gibiydi. Ben de evrimsel faz değiştirme yöntemini kullandım ve onunla tuvalete gidip öpüşmeye başladım. Onu çekici bulmuyordum; Sadece bir kadınla, arak bu kadar rahat öpüşebildiğim için heyecanlıydım. Şu anda bile, yeni kazandığım gücü kötüye kullanıyordum.

 “Benim her zaman yaptığım gibi yap. içeri girer girmez, kendini banyoya at. Sonra kıyafetlerini çıkartıp suya gir, kızlan sırtını keselemek için çağır ve oradan devam et.”

Böylece Mystery’nin tavsiyesine uydum. İnek öğrenci modeli gözlüğümden beni sonsuza dek kurtaracak bir lazer ameliyatı oldum. Dişlerimi lazerle temizlettim. Bir spor salonuna yazıldım ve yalnızca kardiyovasküler bir egzersiz için değil, iyi bir ten rengine de sahip olmak için sörfe yazıldım. Bazı yönlerden sörf bana şarj etmeyi anımsatıyordu. Bazı günler gidersiniz tüm dalgalan yakalayıp kendinizi şampiyon zannedersiniz; bazı günler bir tane bile yakaiayamayıp berbat olduğunuzu düşünürsünüz. Ama ne olursa olsun, her gün gidip bir şeyler öğrenir ve kendinizi geliştirirsiniz. Sizi oraya geri döndüren budur.

Bir şeyler öğrenmek istediğim ilk kişi Juggler ’dı. Yazıları bende merak uyandırırdı. SHUT'lere utangaçlıklarından kurtulmak için evsizlere birer çeyreklik verip onlarla konuşmalarım veya rehberden rasgele insanları arayıp onlardan film tavsiyeleri almalarını önerirdi. Diğerlerine kendilerini zorlamak adına çöp toplayıcısı olduklarını veya 86 model Impala kullandıklarını söyleyerek şarj etmelerini tavsiye ederdi. Özgündü, ilk atölyesini duyurmuştu. Ücret: bedava. Juggler in toplulukta bu kadar çabuk yükselmesinin başka bir nedeni de, rekabetçi fiyatının yanı sıra yazdıklarıydı. Yazıları zarifti. Testosteronuyla ebedi bir çelişki içine girmiş bir lise son sınıf öğrencisininki gibi dağınık karalamalar değildi.

Hızlı konuşmak genelde kendine olan derin bir güvensizliğin işaretidir. Diğerlerinin kendi anlattıklarıyla ilgilenmedikleri düşünenler, dinle- Neil Sı yicilerinin ilgisini yitireceklerinden korktuklanndan hızlı konuşurlar. Diğerleri, mükemmeliyetçiliğe o kadar âşıktırlar ki, her şeyi doğru biçimde değerlendirmeye zorlanırlar ve tümünü artan bir hızla anlatmaya çalışırlar.

Havalı biriydi. Ama, sanki — onu tamamlayacak bir parça gibi, kendinde eksik gördüğü bir şey varmışçasına hiçbir anlam veremediğim bir kendine güvensizliği vardı. Eninde sonunda içinde bulacağını düşündüğüm şeyi dışarıda atıyordu.

Bir kadına ilk söylediğinizin çok fazla önemi yoktur. Bazı adamlar bana akıllarına hiçbir şey gelmediğini ya da gerçekten iyi bir cümleye ih-tiyaçlan olduğunu söylüyorlar. Ben onlara çok fazla düşündüklerini söylüyorum. Siz o kadar da önemli değilsiniz. Ben o kadar önemli değilim. Hiçbir zaman o kadar dikkade pakedenmesi gerekecek bir şey düşünmedik. Mükemmeliyetçilikten vazgeçin. Açılış olarak, bir homurdanma veya gaz çıkarma bile yeterlidir. “Nasılsın?” diye sordum. Bu benim tipik açılışlarımdan birisi. Manavdaki tezgâhtardan het gün duyacağınız bir şey.

Bir konuşmayı ilerletmenin iki yolu vardır. Ya soru sorarsınız: “Neredensin?”; “Dilini kaç yöne bükebiliyorsun?”; “Reenkamasyona inanır Ya da açıklayıcı ifadeler kullanırsınız: “Ben Ann Arbor, binlerce ve binlerce dondurmacıya ev sahipliği yapan Michigan’da yaşıyorum”; “Dilini küçük su kuyucuğuna çeviren bir arkadaşım var”; “Ev arkadaşımın kedisi Richard Nixon’un reenkamasyonu.” Yirmili yaşlarımın başını kızlan tanımak için onlara tonlarca sorular sorarak geçirdim - ucu açık sorular, zekice sorular, garip sorular, içimden en çok gelen sorulann en güzel paketlenmiş halleriyle. Onlann ilgimi takdir edeceklerini düşündüm. Karşılığında aldığım sadece, isim, sınıf, seri numarası ve bazen de ortaparmak oldu. Sorguya çekmek baştan çıkartmak değildir. Baştan çıkartmak iki insanın

Bir konuşmayı ilerletmenin iki yolu vardır. Ya soru sorarsınız: “Neredensin?”; “Dilini kaç yöne bükebiliyorsun?”; “Reenkamasyona inanır Ya da açıklayıcı ifadeler kullanırsınız: “Ben Ann Arbor, binlerce ve binlerce dondurmacıya ev sahipliği yapan Michigan’da yaşıyorum”; “Dilini küçük su kuyucuğuna çeviren bir arkadaşım var”; “Ev arkadaşımın kedisi Richard Nixon’un reenkamasyonu.” Yirmili yaşlarımın başını kızlan tanımak için onlara tonlarca sorular sorarak geçirdim - ucu açık sorular, zekice sorular, garip sorular, içimden en çok gelen sorulann en güzel paketlenmiş halleriyle. Onlann ilgimi takdir edeceklerini düşündüm. Karşılığında aldığım sadece, isim, sınıf, seri numarası ve bazen de ortaparmak oldu. Sorguya çekmek baştan çıkartmak değildir. Baştan çıkartmak iki insanın birbirlerine açılmalannı sağlayacak bir ortam yaratma sanandır.

Sonra Style’la tanışıp bambaşka bir düzeyde bir yakınlık hissettim. Şeyle dinlerdi. Birçok insan duyacaklanndan korktukları için dinlemez. Style’ın kabplaşrmş görüşleri yoktu. Başkaları nasıl olmak isterse istesin o rahattı. Kırılması gereken kaltak kızlar bulmuyordu. Uğraşması zevkli, yerinde duramayan kızlar bulurdu. Gelişigüzel engellerden oluşan bir süreç görmüyordu. Yeni bir bölgeyi keşfecmek için bir fırsat görüyordu

Ross, hukukçulara asistanlık işleri arasında, yalnız ve kız arkadaşsız sürüklendi durdu. Bütün bunlar, bir kitapçının kendini-gelişdrme adlı reyonunda, kendi anlau-mınca, istemsizce uzanıp aldığı bir kitapla değişti. Bu kitap, John Grimler ve Richard Brandler’ın klasik bir NLP yapın olan Frogs into Princes adlı kitabıydı. Ross, bu konu hakkında bulduğu tüm kitapları silip süpürdü.

DeAngelo, Randevularınızı İkiye Katlayın isimli rakip bir iş kurdu. Bu NLP ya da herhangi bir hipnotizma tekniğine değil, evrimsel psikolojiye ve DeAngelo’nun arsız komik prensibine dayanıyordu.

 “Başka bir deyişle,” diye devam etti, “baştan çıkartmada hile, dürüst olmamak ve amaçlarınızı saklamak vardır. Bu benim öğrettiğim şey değil. Ben size çekiciliği öğretiyorum. Çekicilik, kadınların sizi mıknatıs gibi beğenmesi ve yanınızda olmak istemesi için kendi üzerinizde çalışmak ve kendinizi geliştirmektir.”

 “Baştan çıkartma,” DeAngelo nodanndan okudu; “sözlükte “yanlış yapmaya ayartmak, özellikle de bir kadıma vicdanına yenik düşmeden ahlaki olmayan cinsel ilişkilerde bulunmasını sağlamak’ olarak tanımlanır. “Başka bir deyişle,” diye devam etti, “baştan çıkartmada hile, dürüst olmamak ve amaçlarınızı saklamak vardır. Bu benim öğrettiğim şey değil. Ben size çekiciliği öğretiyorum. Çekicilik, kadınların sizi mıknatıs gibi beğenmesi ve yanınızda olmak istemesi için kendi üzerinizde çalışmak ve kendinizi geliştirmektir.”

Öğrencileri birbirlerine James Dean bakışları atmaya çalıştırdıktan sonra, “Birisinin bir şeyi istemesini nasıl sağlarsınız?” diye sordu. “Ona değer katarsınız. Başkalarının ondan hoşlandığını gösterirsiniz. Onu nadir kılarsınız. Böylece onun için çalışmalarım sağlarsınız. Öğlen yemeğinde bunu düşünmenizi istiyorum.”

Rick’in ikinci kuralını taçlandıran olgulardan biri de kadınlara hiçbir zaman düz cevaplar vermemektir. Yani bir kadın size yaşamak için ne yapağınızı sorduğunda, onun tahmin etmesini sağlayın: Ona çakmak tamircisi, beyaz köle tüccan ya da profesyonel langırt oyuncusu olduğunuzu söyleyin.

Betıim lehime çalışan bir şey varsa o da kadınların yanında korkusuz olmam. Yöntemim çok basit. Bir kızın yapağı veya söylediği her şey benim için bir ÎLI’dir. Nokta. Beni isöyor. Kim olduğu önemli değil. Siz buna inandığınızda, onlar da inanmaya başlıyor. Kadınlara olan sevgimin kölesiyim. Bunu hissedebiliyorlar. Kadınların zayıf noktası kelimeler ve dildir. Neyse ki bunlar benim kuvvetli yönlerimden. Eğer benim ilerlememe karşı çıkarlarsa, Mars’tan geliyor-muşum da dedikleri hiçbir anlam ifade etmiyormuş gibi davranınm.

Seminerin en önemli olayı, bana, herkesin gıpta ettiği oyunumu yaratmamı sağlayacak olan Steve P. ve Rasputin’in gelmeleriydi. Baştan çıkartma topluluğuna girdiğimden beri bu adamlar hakkında fısıldaşıldı-ğını duyuyordum — gerçek üstadar; erkekleri değil kadınları yönetenler.

Kadınlan cezbetmek üzerinde verdikleri tavsiye basitti: “İyi hisset mekte uzmanlaşın.”

Raspudn “Korku diye bir şey yoktur,” diye yanıtladı. “Duygular, düşünceleriniz yüzünden vücudunuzda hapsolmuş enerji ve hareketlerdir.” Mini-Clark Kent ona aptal aptal baktı. “Bunu nasıl aşacağını biliyor musun?” Raspudn, muhatabına, katlanan bir sandalyeyi ikiye bölecek bir güreşçi gibi baka.  gibi kokuncaya dek, bir ay boyunca ne araş ol, ne de duş al. Sonra iki hafta boyunca, önüne dildo takılı bir elbise ve bir kaleci maskesiyle dolaş. Ben bunu yaptruşom. Ve bir daha asla topluluk önünde aşağılanmaktan korkmadım.”

 “Seni, bir kızın sikini ağzına aldığında minnettar olmayacağın şekilde yeniden yaratacağız,” diye açıkladı Steve. “Ustanın nektarından içebilmek kız için bir ayncalık olacak.”

Her gece Steve’in çocuklan yataktan sonra, bana adlannı asla telaffuz etmemeye söz verdiği Şamalılardan öğrendiği iç-çember sihrini öğretti. Orada kaldığım ilk hafta sonu, bana ruhun-içinde-gezme, ki bu bit kadının sağ gözüne sağ gözünüzle derin derin bakıp aynı anda nefes alarak yapılıyor, dersi verdi. “Onunla bunu yapuğında o sana gerçekten sıkıca bağlanacakar,” diye uyardı. Uyan konuşmaları genelde derslerden daha uzun sürüyordu. ‘'Bunu yapağında Gaelicçede ruhun arkadaşı anlamına gelen anamchara, bir ruh arkadaşı haline gelirsin.”

Onunla yemeğim, daha önce yediğim bir sürü yemeğe benziyordu. Kuralların her zaman farklı olması dışında. Onunkiler şöyleydi: I.    Kızın ne düşündüğü kimin umurunda? II.    Sen bu ilişkideki en önemli kişisin. Onu felsefesi kadınlara hiçbir zaman yalan söylememekti. Kadınlan kendi kelimeleriyle tuzağa düşürerek yatağa atmasıyla övünürdü. Öme-ğın, bir kızla bir barda tanıştığında, kıza spontane olduğunu ve kuralları olmadığı söyletir; sonra da, eğer bardan onunla ayrılmak konusunda tereddüt ederse, “Senin spontane olduğunu sanıyordum. Seni istediğini yapan birisisin zannettim,” derdi.

bir şeyi fark ettim: Arak başka bir ustaya ihtiyacım yoktu. Dünyanın en iyi kadın avası olmak için gerekli her türlü bilgiyi edinmiştim. Yüzlerce açılışım, kalıbım, arsız-komik yorumum, değer katma yöntemim ve güçlü cinsel tekniklerim vardı. Hipnotize olup ölümsüzlük sarayına kadar gidip geri gelmiştim. Kendi ilgim ve eğlencem dışında herhangi bir şey öğrenmeye gerek kalmamışa. Sadece sürekli sahada olmam gerekiyordu - yaklaşarak, düzelterek, ince ayar yaparak ve de gerekli noktaların üzerinde çalışarak. Miami’ye ve onu takip edecek tüm atölyelere hazırdım.

Okuduğum tüm kendinı-gelişdrme kitaplarına rağmen, hâlâ kabul-edilebilme duygusunu aşamamıştım. Hiçbirimiz aşamamıştık. Bu nedenle oyundaydık. Seks, yükümüzü boşaltmak için değil, kabul edilmek içindi.

tekrar ona bakam ve sonra da alt dudağına yapıştım. Dili ağzından çıka. “Hey, o kadar da çabuk değil,” dedim, bana asılı-yormuşçasına. David DeAngelo’nun seminerlerinde söylediği, fiziksel yükselmenin anahtan, her zaman iki adım ileri bir adım geri gitmektir.

Bana yumuşakça baka ama hiçbir şey söylemedi. Neden bu kadar baştan çıkamcı olduğunu görebiliyordum: Gözleri bir dağ gölünün yüzeyi gibi parıldıyordu, o güçlü odaklanma, o anda sizin söylediğinizden başka hiçbir şeyin öneminin olmadığı hissi.

 “Herkes benim kim olduğumu zannediyor?” diye sordum. “Moby değil misiniz?” Yani aslında benim gecem falan değilmiş. Aslına bakarsanız, kazınmış kafam yüzünden hostes beni Moby zannetmiş ve de mekândaki insanların yarısına söylemişti. Baştan çıkartmaya harcadığım onca zaman şöhrede kolayca kazanılabiliımiş. Bir sonraki seviyeye gerçek anlamda geçebilmek için, bir ünlünün ilgi düğmelerini çevirdiği gibi bir yöntemi —kabul edilme ve böbürlenme haklarım— ünlü olmadan bulmalıydım.

Mystery, bir kadın onaylanma için seks yapıyorsa, bu neden elinden alınmasın, diye bir fikir öne sürdü. Planı, soğuk davranıp onu umursamayarak, kızı, her şeyin eskisi gibi olmasını sağlamak için Mystery’yc yaklaşmasına neden olacak kadar rahatsız bir duruma sokmaktı.

Juggler’ı yeniden görmek güzeldi. Gerçek hayatraki arkadaşlarımı korkuemayan, beni güldüren, normal olan, aidiyet ihtiyacı duymayan birkaç kadın avcısından biriydi. Bu sebepten dolayı ben onun gerçekten bir kadın avası olduğuna inanmıyordum: O komik ve usta bir İletişimciydi. Kanımızı donduran ve yemeği bir şekilde rahatsız hale getiren Mystery’ye kıyasla son derece nükteliydi. Mystery’nin planı tutarsa, buna değecekti; aksi halde, o sadece aşağılık biriydi.

Ona, ilk olarak, yaşadığım her tutkulu ilişkinin tutkulu başladığını söyledim. Bu Mystery’den öğrendiğim bir lafa ama buna inanıyordum. İkinci olarak, belki de yapmaması gerekiyordu ama yapmaya ihtiyaa olduğunu ve yapmak istediğini söyledim. Bu Ross Jeffries’den öğrendiğim bir lafo ama buna da inanıyordum. Üçüncü olarak, daha önce beraber olduğu birçok insandan daha olgun olduğumu ve beni geçmişteki deneyimleriyle kıyaslamaması gerektiğini söyledim. Bu David X.’ten öğrendiğim bir laftı ama buna da inanıyordum. Son olarak onu bir daha görmezsem üzüleceğimi söyledim. Bu alına bir laf değildi.

Mystery, Patricia reddedene kadar, onun hakkında ne konuşuyordu ııe de onu düşünüyordu. Şimdi saplantı haline getirmişti. İlgi hakkındaki teorileri geri dönüp yüzünde padamıştı. Patricia ondan uzaklaşıyordu. Ama Patricia için bu bir taktik değildi — bu gerçekti. Bir sihirbaz olarak başkalarının kolay aldanmaların] istismar eden Mystery’nin doğaüstü veya ruhani hiçbir şeye karşı sabrı yoktu. Onun dini Darwin’di. Aşk ona göre, insanoğlunun iki ilkel dürrüsü olan hayat- ta kalmak ve çoğalmak isteminin yerine getirilmesindeki evrimsel bir etkiydi. Buna etkisel birleşme diyordu. “Birleşmenin bu kadar kuvvetli olması çok garip,” dedi. “Kendimi çok yalnız hissediyorum.”

arada, topluluk kadanarak büyüyordu. Bir sürü yeniyetme odalara üşüşüyordu. Onlar genç çocuklardı -bazıları hâlâ lisedeydi— ve KA’lar-dan yalnızca baştan çıkartma ve sosyalleşme üzerine değil, her konuda tavsiyeler istiyorlardı. Hangi üniversiteye başvuracaklarını; reçeteli psikiyatrik ilaçlan bırakıp bırakmamalarını; mastürbasyon yapmayı; prezervatif kullanmayı; uyuşturucu kullanmayı; evden kaçmayı soruyorlardı. Ne okumalan, ne düşünmeleri ve bizim gibi olmak için ne yapmaları gerektiğini soruyorlardı.

Baştan çıkartma karanlık bir sanattır. Sırlan, hepimizin ödemek zorunda kaldığı bedellerle geliyordu, ister akıl sağlığı olsun, ister okul, iş, zaman, para, sağlık veya erdem ya da ister kendini kaybetmekle olsun, bedelini ödüyorduk. Kulüplerde Süpermen oluyorduk ama içimizde çürüyüp gidiyorduk.

Aslında hepimizin bu şekilde hissettiğini söylemeliyim; hepimiz baştan çıkartmanın hayadanmızı tükettiğini, hislerimizi ele geçirdiğini ve artık yaşamlanmızı bir dengeye koyup önceliklerimizi belirlememiz ve baştan çıkartmayı yüce bir hobi haline getirmemiz gerektiğini fark edi- Fakat hipnozda damıtma diye bir tabir vardır. Bu, insanın hipnoz halindeyken uyandınlması ve tekrardan hipnoza geçirilmesi halinde, transın çok daha derin ve güçlü olacağını anlatır. Ve baştan çıkartma da böyleydi. Hepimiz bir dakikalığına ondan kurtulduk — gözlerimiz açtık vc dünyanın gerçek ışığını gördük. Fakat tekrardan kapıldık, eskisinden daha da kuvvedi bir biçimde — hiçbirimizin tahmin dahi edemeyeceği kadar derinlere.

Bir kadın bana ne tür bir test, meydan okuma veya engel çıkartırsa çıkartsın, ona nasıl karşılık vereceğimi biliyordum. Dans Maya bana, “Ardı ardına gelen orgazmlar için teşekkürler. Ara ve beni ne zaman yemeğe çıkartacağını konuşalım. Bana taksi parası borçlusun ve gerçek bir randevuya çıkarulmak istiyorum,” diye yazdığında, onun çok ısrarcı veya kötü niyetli olduğunu düşürmedim. Bu kadar erken birlikte olmasını meşrulaşurmak ve beni ne kadar kontrol edebileceğini görmek istiyordu. Vereceğim cevap için düşünmedim bile. “Bak sana ne diyeceğim,” diye yazdım. “Taksi parasını vereceğim, söz verdiğim gibi ve sen de tüm o orgazmlar karşılığında beni yemeğe çıkartabilirsin.” Beni yemeğe çıkarttı.

Eski günlerde yalnızca Mystery’nin kanadı, Ross’un müridi veya Steve P.’nin hipnoz deneğiydim. Artık her dışarıya çıktığımda kendimi kanıtlamam gerekiyordu. Topluluktaki çocuklar arkamdan, “Style nasıl? İyi mi bari?” diye soracaklardı. Bir kız grubuna gidip on beş dakika içerisinde aralarından en aceşlisiyle öpüşmeye başlamazsam, benim bir şarlatan olduğumu düşüneceklerdi. Topluluğa katılmadan önce, kadınlar konusunda başarısız olmaktan korkuyordum. Şu anda erkeklere karşı başarısız olmaktan korkuyorum.

En sonunda kadınlann sadece ilişki istemedikleri düşüncesini kafama yerleştirdim. Aslında, zincirleri çözüldüğünde, bir kadının fiziksel ihtiyaçları bir erkeğinden çok daha doyumsuz. Yalnızca onlann, teslim ol-malan için, rahat hissetmelerini sağlamak adına aşılması gereken engelleri ve programlanmış duvarian var. Oyunda başanlı olmamın sebebi, bir KA’nın hedefinin sadece kadınlann kaçış veya kapanma düğmelerini te-tiklememek olduğunu öğrenmemdi.

Açılışlar, örneğin, gelişigüzel olmadır. Bu bir tavlama denemesi olarak görülmemelidir. Yalnızca, o ve arkadaşlanna soru soran arkadaş canlısı yabancıyı oynuyorsunuz: “Komşum geçenlerde iki tane köpek aldı ve onlara seksenlerin bir pop İkilisinin adını vermek istiyor. Bir öneriniz var mı?” Bir grup insanla konuşmaya başladığınızda, onların akıllarındaki ilk soru, “Bu adam bizi bürün gece esir mi alacak? Ondan nasıl kurtulabiliriz?” olacaktır. Siz de kendinize sahte bir zaman sınırlaması koyun. Gruplanna katılır katılmaz “Sadece birkaç dakika kalabilirim,” deyin. “Çünkü arkadaşlarımın yanına geri dönmek zorundayım.” Etkileşim kurarken, dikkatinizi en çok sizi dışarıda bırakmak isteyen kişilere verin — kıskanç erkekler, fazla korumacı arkadaşlar. Hedefinizi neg ederken, iğnelerken ve meydan okurken, onların rahat hissetmesini sağlayın.

Eğer sözünüzü keserse, örneğin, “Yaa, o hep böyle midir?” “Onunla nasıl baş ediyorsunuz?” deyin. Eğer şaşırmış bir biçimde bakıyorsa, hafif bir övgüyle onun gönlünü alın. Ben buna uzak-yakın diyorum — onu uzaklaştırarak tahmin yürütmesini sağlayın ve sonra da hızlıca yakınınıza çekin.

onlara değer katın. Kızlara en iyi arkadaş testini yapın veya vücut dili ya da el yazısı analizi ile ilgili bir şeyler öğretin. Sonra da arkadaşlarınızın yanına dönüyormuş gibi yapın. Şimdi sizin gitmenizi istemeyeceklerdir. Anık oyundasınızdır. Onlara, odadaki en eğlenceli en ilgi çekici insan olduğunuzu gösterdiniz. Bu kanca noktasıdır: Artık rahatlayıp onların varlığından keyif alabilirsiniz. Onlan dinleyebilir, hayadan hakkında bir şeyler öğrenebilir ve gerçek bir bağ kurabilirsiniz.

En iyi olasılıkla, grubu hemen yakındaki başka bir bara, kafeyc, kulübe ya da partiye götürebilirsiniz. Artık grubun bir parçasısınızdır. Neglerinizden ve grubunu yönlendirmenizden etkilenen hedefinizi, iğneleyip, rahat davranıp, eğlenerek onunla daha sıkı bir bağ kurabilirsiniz.

Evinizin önünde geldiğinde, ona daha önceden bahsettiğiniz bir şeyi, (bir Internet sitesi, bir şarkı, bir kitap, bir film, bir gömlek, bir bovvling topu, ne olursa) göstermek üzere yukao davet edin Fakat önce, ona sahte zaman sınırlamasını verin: Yann yapacağınız çok iş olduğundan erken yatmanız gerektiğini söyleyin. “Sadece on beş dakikalığına gelebilirsin, sonra seni kapı dışan etmek zorundayım,” deyin. Bu noktada, ikiniz de seks yapacağınızı biliyor olabilirsiniz, ama hâlâ oyununuzu iyi oynamalısınız ki, kız sonradan bunun aniden olduğuna inansın.

Ona evi gezdirin. Bir içki verin. Ona çok komik beş dakikalık bir video klibi göstermek için can arağınızı söyleyin. Ne yazık ki, salonunuzdaki televizyon bozuk, fakat yatak odanızda bir tane daha var. Tabii ki, odanızda hiç sandalye yok, yalnızca bir yatak var. Kız yatağa oturduğunda, kendinizi ondan mümkün olduğunca uzağa konumlayım Onun rahat hissetmesini ve hatta ona aşılmadığınız için kafasının karışmasını sağlayın. Eğer ona dokunursanız, sonradan elinizi çekin. Zaman sınırlamalarını ve uzak-yakın uygulamalarını kullanmaya devam edin. Ona birazdan gitmek zorunda olduğunu söyleyin. Sonra, keyfinize göre, onun güzel koktuğunu söyleyin. Onu yavaşça, boynundan başlayıp kulağının alana kadar koklayın. Bu evrimsel faz değiştirme yöntemini kullanacağınız zamandır.

Ona evi gezdirin. Bir içki verin. Ona çok komik beş dakikalık bir video klibi göstermek için can arağınızı söyleyin. Ne yazık ki, salonunuzdaki televizyon bozuk, fakat yatak odanızda bir tane daha var. Tabii ki, odanızda hiç sandalye yok, yalnızca bir yatak var. Kız yatağa oturduğunda, kendinizi ondan mümkün olduğunca uzağa konumlayım Onun rahat hissetmesini ve hatta ona aşılmadığınız için kafasının karışmasını sağlayın. Eğer ona dokunursanız, sonradan elinizi çekin. Zaman sınırlamalarını ve uzak-yakın uygulamalarını kullanmaya devam edin. Ona birazdan gitmek zorunda olduğunu söyleyin. Sonra, keyfinize göre, onun güzel koktuğunu söyleyin. Onu yavaşça, boynundan başlayıp kulağının alana kadar koklayın. Bu evrimsel faz değiştirme yöntemini kullanacağınız zamandır. Onu koklayın, kolunu ısırın, onun boynunuzu ısırmasını sağlayın, boynunu ısırın ve onu öpün. Size şehvetle saldırmadıysa, fiziksel olarak yükselirken, kafasını meşgul edecek şekilde konuşun ve o rahatsız olmadan önce geri çekilin. İtiraz edecek ilk kişi siz olmalısınız. Bu onun tuzağını çalmaktır. Şimdi hedefiniz onu baskı alanda, kullanılmış veya basit hissettirmeden azdırmakur. Öpüşün, tişörtünü çıkaran, o sizinkini çıkartsın, sutyenini çözmeye başlayın. Bu nedir? Sizi daha ileri ginnekten alı mı koyuyor? Kadın avcılarının bunun için bir deyişi vardır - son dakika mukavemeti ya da SDM. Bir veya iki adım geri aan ve devam edin. Yıka, durula, tekrarla. Bu gerçek değildir. Bu yalnızca NKS, namuslu kız savunmasıdır. Sizin, onun basit olduğunu düşünmenizi istemez. Siz de ona satılıp konuşursunuz. Size kaç kardeşini?, var gibi aptal sorular sorar; dürüstçe cevap verip onu tekrar rahat ettirirsiniz. Sonra tekrar baştan başlarsınız. Öpüşürsünüz, sutyenini çıkartırsınız. Bu kez size izin veriyordun Göğüslerini emersiniz. Geriye doğru bükülür. Artık azmışar. Üzerinize çıkar ve sürtünmeye başlar. Sertleştiniz. Heyecanlısınız. Onu istiyorsunuz. Onu kaldırıp pantolon düğmelerini açmaya başlarsınız. Elinizi çeker. “Haklısın, bu çok kötü,” diye ona katılırsınız, kulağında kuvvetlice nefes alarak. “Bunu yapmamalıyız.” Daha çok öpüşürsünüz. Tekrardan pantolonuna uzanırsınız. Yıka, durula, tekrarla. Fakat hâlâ sizi durduruyor. Siz de mumlan söndürün, ışığı açın, müziği kapann ve atmosferi yok edin. Sonra dizüsrü bilgisayarınızı alın ve kız orada aklı kanşmış bir biçimde yatarken e-postalannızı kontrol edin. Buna dondurmak denir. Bir dakika önce iyi hissedip, sizin ilginizden, dokunmanızdan ve odanızın samimiyetinden hoşlanıyordu; şimdi bunların hepsini elinden aldınız. Gelip göğsünüzü öpmeye başlıyor, tekrardan oyuna girebilmek için. Bilgisayarınızı bırakıyorsunuz, ışığı kapatıp onun şefkatine karşılık veriyorsunuz. Pantolonuna uzanıyorsunuz Sizi tekrar durduruyor. Size daha yeni tanıştığınızı söylüyor. Ona anladığınızı söylüyorsunuz. Tekrardan ışığı açıyorsunuz. Size ne yapağınızı soruyor. Siz de ona, bir kadın hayır dediğinde buna saygı duyduğunuzu, fakat bunun da içinizde her şeyi kapatan bir düğmeyi çevirdiğini söylüyorsunuz. Üzgün değilsiniz. Bunu, kıza gerçekçi bir ses tonuyla söylüyorsunuz. Üstünüze geliyor ve sızlanıyor, neşe ile: “Hayır.” Kız seks yapmak istiyor. O sadece sizin sonradan onu arayacağınızı bilmek, böylece de -kendisi sizi bir daha görmek istemiyor olsa bile— yapağı şey ile ilgili iyi hissedebilmek istiyor. Onun buna emin olmasını sağlıyorsunuz. Ona, “Pantolonunu çıkart,” diyorsunuz. Yapıyor. Halinizden memnun bir şekilde birbirinize gece, ertesi sabah ve hatta belki de bundan yıllar sonra birçok orgazm yaşatıyorsunuz. Bir sabah, sizde daha önce kaç kadınla birlikte olduğunuzu soruyor. Bu yalan söylemeye izniniz olan tek zaman.

Bu esnada. Papa ve Tyler’ın başarısını gördükten sonra, topluluk iki şeyin farkına vardı. Birincisi herkesin bir atölye yapabileceğiydi. İki kızı işaret edip bit çocuğa “Git onlara yaklaş,” demek özel bir yetenek gerektirmiyordu. İkincisi de baştan çıkartma eğitimine olan talep elastikti. Çocuklar sorunu çözmek için ne kadar para gerekiyorsa harcayabiliyor-

Peki hayalımdaki diğer her şeyde olduğu gibi neden bunun üstünde çalışmayıp bunu iyi yapmayı öğrenmeyeyim? Kim motosiklet kullanma dersi almanıza evet diyor ama kadınlarla iletişim dersi almanıza izin vermiyor? Ben, yalnızca bana motoru çalıştırmayı ve vites yükseltmeyi gösterecek birine ihtiyaç duyuyordum. Hiç kimseyi incitmiyordum. Kimse onlarla yatılmasından şikâyet etmiyor, kimseye yalan söylenmiyor, kimsenin cam yanmıyordu. Onlar baştan çıkartılmak istiyorlardı. Herkes baştan çıkartılmak ister. Bu bizi isteniyor hissettirir.

 “Başkalarına bir şeyler danışan türde bir insan değilim,” dedi. “Bir şey hakkında düşünürüm ve bunun doğru olduğuna inanırsam kimseye danışmam. Kimseye gidip, ‘Aslanım, bunun hakkında ne düşünüyorsun?’ demem. Hayatımdaki, kariyerimdeki her karan kendim verdim.”

Mystery sosyal etkileşimle ilgili başka bir yeni teori geliştirmişti. Basitçe, kadınların, bir erkeğin değerini, onların hayatta kalma ve çoğalma amaçlarına yardımcı olmasına göre değerlendirdiklerini savunuyordu. O gece Highlands’tc yarattığımız ufak evrenimizde, ben odadaki en yüksek sosyal değere sahiptim. Her erkeğin Pavlov örneğindeki gibi ince, san saçlı ve büyük göğüslü her şeye çekildiği gibi, kadınlar da statü ve sosyal kanıta cevap veriyorlardı.

Yatağımda beni kıyafetlerimden arındırmaya çakşırken bana, “Ne iş yapıyorsun?” diye sordu. “Ne?” diye cevap verdim. Bunu sorduğuna inanatnıyordum, ama benim partideki statümü ve onu etkilememi açıklayacak bilgiye ihtiyacı var gibi görünüyordu. “Ne yapıyorsun?” diye tekrar sordu. İşte bu an vahiyin tekrar geldiği andı: Şarj etmek kaybedenler içindir. Hikâyenin bir yerinde, şarj etmek tavlamanın hedefi olarak görülmeye başlanmışa. Fakat oyunun amacı şarj etmede iyi olmak değildi. Şarj ettiğiniz zaman, her gece yeni bir gecedir. Yetenekleriniz dışında hiçbir şey geliştirmezsiniz. Oysa bir hayat tarzı oluşturmak kümülaüfdir. Yaptığınız her şey önemlidir ve sizi hedefinize bir adım daha yaklaştırır.

Yatağımda beni kıyafetlerimden arındırmaya çakşırken bana, “Ne iş yapıyorsun?” diye sordu. “Ne?” diye cevap verdim. Bunu sorduğuna inanatnıyordum, ama benim partideki statümü ve onu etkilememi açıklayacak bilgiye ihtiyacı var gibi görünüyordu. “Ne yapıyorsun?” diye tekrar sordu. İşte bu an vahiyin tekrar geldiği andı: Şarj etmek kaybedenler içindir. Hikâyenin bir yerinde, şarj etmek tavlamanın hedefi olarak görülmeye başlanmışa. Fakat oyunun amacı şarj etmede iyi olmak değildi. Şarj ettiğiniz zaman, her gece yeni bir gecedir. Yetenekleriniz dışında hiçbir şey geliştirmezsiniz. Oysa bir hayat tarzı oluşturmak kümülaüfdir. Yaptığınız her şey önemlidir ve sizi hedefinize bir adım daha yaklaştırır.

Oyunumda sahip olduğum en önemli gerçekliklerden biri Ross Jeffries’in tavsiye ettiği, Mastering Your Hidden Self adlı bir Huna kendini geliştirme kitabından geliyordu “Dünya sizin düşündüğünüz şekildedir,” düşüncesini bana öğretmişti. Başka bir değişle, siz bir hareme ihtiyacınız olduğunu düşünür ve bir harem isterseniz, kadınlar bu fikre kantacaklardır. Bu basitçe sizin gerçekliğinizdir. Fakat, harem isteyip gizlice bunun sahtekârlık olduğunu ve etik olmadığını düşünürseniz, asla bir hareme sahip olamazsınız.

Son bir buçuk yılda, görünüşüme, enerjime, tavırlanma ve durumuma çok zaman harcamıştım. Ama şimdi, tüm bu özelliklerin en önemsiz olduğu durumda -en kötü göründüğüm ve berbat hissettiğim anda -hayatımın cinsel olarak en üstün iki gününü yaşamıştım. Burada bir ders vardı: Ne kadar az uğraşıyor görünürseniz, o kadar iyi yaparsınız.

Toplulukta geçirdiğim bir buçuk yıla ve en iyisi olarak gösteriliyor olmama rağmen, güzel bit kadın gördüğümde hâlâ gözüm korkuyor. Eski SHUT benliğim, öğrendiğim her şeyin yanlış olduğunu fısıldayarak, yanlış tanrılara ibadet ettiğimi ve tüm bu oyunun yalnızca zihinsel mastürbasyon olduğunu söyleyerek geri dönüş tehdidi oluşturuyordu. Sadece kafamın arkasındaki o küçük SHUT sesinin yanlış olduğunu kanıtlamak için, kendimi her ne olursa kümeye girmeye zorladım. Ağzımı açar açmaz otomatik pilota geçtim.

Hiçbir işlevsel değeri olmayan, tamamıyla amaçsız bir hedefti. Fakat hangi erkeği çok da cazip olmayan bir şeyin önüne ocurtsanız ve her seferinde ilerleyebileceği kademeler olduğunu söyleseniz, onu bir saplantı yapacakur. İşte video oyunlarının, dövüş sanatlannın, Dungeons and Dragons’ın ve baştan çıkartma topluluğunun popülaritesi bundan.

Söz verdiğim gibi, yapağım her yaklaşmamın skorunu tuttum ve bininci yaklaşmamı yaptım — ve ayın bitmesine hâlâ dört gün var! Şunu söyleyebilirim ki bin yaklaşmadan sonra, reddedilmenin veya görmezden gelinmenin pek çok yolu olduğunu gördüm. Bu arak beni incitmiyor çünkü hiç tanımadığınız birinin sizin kişisel değeriniz üzerinde bir kontrolü neden olsun ki?

Bunun çözümü, kadınlan tavlamanın en iyi yönteminin onian tavlamaktan daha iyi bir şey yapmak olduğunu hatırlamaktır. Bazı tipler oyunu öğrenmek için her şeyden vazgeçiyorlar — okul, iş, hatta kız arkadaşlar. Fakat bunların hepsi bir erkeği tamamlayan ve karşı dnse olan çekiciliğini amran şeylerdir. Siz de hayatınızı dengeleyin. Eğer kendiniz içir bir şey yapabilirseniz, kadınlar size koşacaktır ve burada öğrendikleriniz, sizin onlarla baş etmenize olanak sağlayacaktır.

 “Topluluğa ilk girdiğimde, istediğim her şeyi yazdım,” dedi. “Şimdi hayalini kurduğum hayatı yaşıyorum. Param, büyük bir evim ve benimle olan güzel bir kız var. Fakat bu güzel ki2 konusunda yeterince detaylı düşünmemişim. Bana saygı ve şefkatle davranması gerektiğini yazmamıştım.”

KA topluluğunun problemlerinden birisi, erkeklerin kadınlan kazanmak için izledikleri esnemez davranış standartlarına sahip olmalarıydı. Bunların en başında da alfa erkeği olma fikri geliyordu. Sonuç, hayat-lannın çoğunda tekme yemiş bir sürü erkeğin, onlara eskiden dayılanan-lar gibi davranmaya çalışıyor olması, bunun da onları, Myscery’ninki gibi olgun olmayan davranış biçimlerine götürmesiydi.

Bugün şarj etmek ya da topluluk hakkında bir kelime dahi etmedim. Günüm, gerçek arkadaşlarla ettiğim gerçek sohbetlerle geçti. Kendimi ispat etmek için Saddle Ranch’den bir LA. fahişesi sikmeme gerek yok. Aslında, tüm gün boyunca bir set bile yapmadım.

O ilk modem KA olan Eric Weber’di, 1970’te her şeyi başlatan How To Pick Up Cirls adlı kitabın yazan ve aynı isimli filmin ana karakteri.

Öğrendiğim tek bir şey varsa, o da erkeğin asla kadını seçmediğiydi. Tek yapabileceği kadına onu seçme şansını vermekri.

Topluluktan ayrılacak güce her zaman sahiptim, ancak şimdiye kadar yolun sonuna ulaşmamıştım. Hâlâ bu adamlann benim sahip olmadığım bir şeyleri olduğunu düşünüyordum. Fakat bütün ustaların bana bağlanmak istemelerinin sebebi —Tyler Durden'ın, benden nefret ettiği halde benim gibi olmak istemesinin- sebebi onlarda olmayan bir şeyin bende olmasıydı. Hepimiz eksik parçalannuzı kendimiz dışında arıyoruz ve hepimiz yanlış yöne bakıyoruz. Kendimizi bulmak yerine, benliğimizi kaybediyoruz. Mystery cevaplara sahip değildi. The Standard’daki iki kümedeki sarışın 10 cevaba sahip değildi. Cevaplar içeride bulunacaktı. Oyunu kazanmak için ondan çıkmak gerekliydi.

17 Eylül 2018 Pazartesi

Ve Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmedi

''Arkasında duracağı fikirleri olmayan, bu nedenle çareyi lafı dolaştırmakta ya da herkesçe kabul edilmiş düşüncelerin neferliğini yürütmekte arayan insandan ve anlaşılacağı üzere, bir konuda net tavır takınmaktan ölesiye korkan insandan daha sefil bir canlı olabilir mi?
öz saygıdan ve belli bir kütleden söz edilebilmesi için insanın durduğu bir yer ya da kendi inşa ettiği bir düşünsel zemin olması gerekmez mi? ''

bu sarsıcı giriş cümlesini heyecanla okuduktan sonra kitabın kapağını kapatıp bir müddet bekledim. böyle bir giriş beklemiyordum. yazar, giriş cümlesiyle sadece düşünsel temelini değil, kendisini ifade edebilme ustalığını da kanıtlamıştı. sonra kitabın kapağını tekrar açarak okumaya devam ettim:

''dünyanın başka bir yerde olduğuna inanmıyor, bunu biliyordum''

''kaybeden, tutunamayan olarak ifade edilen kabın şeklini almak kolaycılıktı, insan onuruyla bağdaşmıyordu...'' ''bu nedenle, bir kaybeden ya da tutunamayan olmayı kati suretle reddetmekle kalmıyor, o tiksindirici sığınağa koşanlardan nefret ediyordum''

''Düşlenen, hemen ileride, güneşin tam karşısında devasa bir yapı misali öylece duruyor; düşleyen ise birkaç adım daha atıp hedefe varmaktansa, o yapının gölgesinde konaklamakla sınırlandırıyordu kendisini; daha fazlasının hakkı olmadığını düşünüyordu.

Çok geçmeden, güneşini kapattığını zannettiği için düşlerini yıkmakta arıyordu çareyi, koca bir binayı tekmeleyerek devirmeye çalışmaya benziyordu olay.''

''kişisel uyanışın yöntemi iyice belirginleşiyordu: gülümsemeyi, en çok da kendimize gülümsemeyi öğrenmek, mizahı kucaklayarak yaşamak ve iddaialı sözleri, mizahı parantez içine almadan dile getirmek''

''her insana yalnız olmadığını hissettiren kimi mükemmel şahsiyetler vardır bu dünyada''
''ona baktığınızda, yalan söylediğiniz, hak yediğiniz, alçakça numaralara giriştiğiniz her andan utanıyordunuz. çünkü bir tane adam çıkmıştı ve 'böyle de yaşanır ve hatta asıl böyle yaşanır' diyordu''