20 Eylül 2017 Çarşamba

Hayatımızı Çatır Çatır Harcıyoruz!

Bugün yataktan kalkıp düşündüm. Arada yapıyorum böyle size de öneririm. Yaşlandığım zaman geçmişime baktığımda instagram, facebook, ekşisözlük gibi mecralarda öldürdüğüm vakitler hoşuma gidecek mi? Yoksa ''lanet olsun hayatımı bir bok çukuruna çevirmişim'' mi diyeceğim. Tabi ki yanıtı vermek kolay oldu. İkinci seçenek açıkça daha gerçekçiydi. Hayatımı bok çukuruna çevirdiğimi anladım. Tüm sosyal medya hesaplarımdan uzaklaşıyorum. Hayatı yaşamaya, uzun bir aradan sonra devam ediyorum. Mesela, şu anda spora gitmek yerine oturup bilgisayar oynamamın gelecekteki bana marjinal faydası nedir diye soruyorum kendime ondan sonra aksiyonlarımı gerçekleştiriyorum. Bunca zaman ders çalışmak yerine ekşide, youtube'da geçirdiğim zamanlar öldü.

Şimdi onların cenaze merasiminde ellerimi açıp Tanrı'ya, Zeus'a, Allah'a, Yehova'ya, Ra'ya, Poseidon'a, Ares'e ve ismini yazamadığım tüm mitolojik ögelere yemin ediyorum. Bir daha vaktimi asla öldürmeyeceğim.

Atatürk'ün de dediği gibi ''bir kurtarıcı arıyorsanız; ben size hiçbir şey öğretememişim demektir''.

''Kurtarıcı aramayın, kurtarıcı kendiniz olun.''


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder