Bir organizmayım ben. Kalp damarlar kemik deri. Fazlası değil. Ne bir ruh ne de başka bir ilahi tin. Sadece organik madde. Beyin, yaşamda kalabilmek için gelişmiş organik bir silah tasarlayıcısı, arge alanı. Bu pek de karmaşık olmayan organizma benim. Çok önemli bir şey değilim aslında bir maymundan daha çok gelişmiş arge. Bir kurttan daha az gelişmiş çeviklik.
Bir kurt ne yapar? Bir maymun ne yapar? Bir insan ne yapar?
Kurt yaşamda kalmak için avlanır. Maymun da aynı şeyi yapar. İnsanın buna ihtiyacı yok çünkü argeyle olayı kapatmış. Güce ihtiyacı kalmamış. Bir kurt film izlemez. Bir maymun da izlemez. Ama insan izler o sıkıcı vaktini öldürmek için. Bir kurt ne yapar boş vaktinde? Oturup dinlenir belki de. Belki de boş vakti yoktur. İnsan ise sıkılır boş vaktinde. Sürekli bir şeylerle doludrmaya çalışır onu. Doldurabilirse sıkıntısını hissetmez. Sıkıntıyı hissetmemek bir sorun çözümü değil sorunu ertelemedir. Bir nihai amaç ise sıkıntıyı oldukça uzağa erteleyebilir 70-80 yıl belki daha fazla bile erteleyebilir. Ancak insan için 70-80 yıl yeter de artar bile. Bu başı ağrıyan birisinin ölene kadar ağrı kesici kullanması gibi bir şeydir. İşe yarar ama asıl sorunu çözmez. Asıl sorun başının ağrımasıdır. Ama ağrı kesici o ağryı hissetmemesini sağlar. Başının neden ağrıdığını bulup o sorunu çözer ise ağrı kesiciye gerek kalmadan sorun çözülmüş olur.
Can sıkıntısını çözmek için bir şeylerle oyalanmak. Sürekli ağrı kesici atmaktır. Nihai hedef bulmak da budur aslında. Daha uzun etki gösteren bir ağrı kesici.
İnsan amaçsızdır. Bir amacı olmak zorunda değildir. Sıkılmak zorunda da değildir. Asıl sorunu bulup çözümlemek gerekir. Can sıkıntısının altında yatan sebep? Ben bu koltukta otururken sıkılmamın nihai sebebi sırtımın ağrımasıdır. Yoksa oturmaktan sıkılmam. Sıkılmamalıyım. Sıkılıyorsam sıkıntı vardır.
Ancak nöroloji bilimi bunun insan için pek de faydalı olacağını düşünmüyor. Bir şeyle uğraşması gerektiğini söylüyor insanın mevcut sistem için sağlıklı bir beyne sahip olması için.
Peki sisteme uyan beyinin asıl sağlıklı beyin olduğunu nereden biliyoruz. Ya nöroloji bizi yanıltıyorsa?
Sıkılacak vaktimiz kalıyorsa günümüzde oldukça rahat yaşıyoruz demektir. Bu sıkıldığımız vakti bir şeylerle geçiştirerek istemsizce beynimizi çalışması için zorluyoruz. Ama doğamız gereği buna ihtiyacımız kalmadı. Biraz körelmeye ihtiyacı var beynimizin. İdrak edebilme kabiliyetimizi kaybetmekten korkuyoruz. Ama artık beyine eskisi kadar ihtiyacımız yok.
Er yada geç evrimleşeceğiz ve şuan görünen o ki bu evrim sürecinde beyine olan ihtiyacımız azalmış. Kendi türümüzle yaptığımız savaşlara son verirsek beynimizin körelmesi için bir engel kalmayacak. Önce bu savaşı sonlandırmalı sonra da bizden sonra gelecek insanların bizim yaşadığımız ıstırapı yaşamaması için evrimini önlemememiz gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder