11 Kasım 2018 Pazar

Ünsal Oskay - İletişimin ABC'si


Beşiktaş futbol takımının başarılarına çok sevinmektedir. Kentteki yitiklik duygusunu hafifletmek için Beşiktaş'ın bütün maçlarına gitmekte, ya da kahvedeki televizyondan-arkadaşları ile birlikte izlemektedir. Atomize olmuş kentin kalabalığındaki farkedilmezliğinden kurtulmakta, yoğun insan ilişkilerinin yaşanabildiği bir kulüp taraftarlığı ile kent ortamındaki sarsıcı etkilen dengelemeye çalışmaktadır.

Neyi, nasıl söyleyeceğinizi düşünürken, hedef-kitlenizin özelliklerini, içinde bulunduğu koşulları, toplumsal ilişki ve bağımlılıklarını bilmeniz gerekir.

Otomobil Amerikan orta sınıfının çocukları için bir gündelik hayat aracıdır. Otomobili Amerika'da staja gidip döndükten sonra Elektrik Etüd İşlerinde Kısım Şefi olup, maaşı arttıktan sonra alıp kullanmaya başlamış biri içinse bir fetiştir. Bu fetişliği yıllarca süren bir statü simgesidir. Pazar günleri arabasını cilalayıp silmesi, parlatması; arabasına iç çamaşırlarından, dişlerinden daha çok özen göstermesi onun simgesel anlamlarından dolayıdır.

Dostluk göstereceğim diye elimizi fazla sıkan birinin karşısında geri çekiliriz. Böyle biriyle iletişimimizi sürdürmek de istemeyiz.

Bir siyasal parti başkanı televizyonda konuşmaktaysa, amacı hedef-kitle maliye dersi vermek ya da siyasi tarih dersi vermek değil; vergi politikalannın iktidar partisinden ve diğer partilerden farklarını, halk için daha yararlı bir politika olduğunu göstermek, bunun böyle olduğuna hedef-kitlesini inandırmak ve sandıktan bir iktidar olarak çıkabilmektedir. Bir âşık, sevdiği kadına ilanı aşk ediyorsa amacı aşk'ı yüceltmek değil; yüceltilen âşk'ın dolayımı ile sevgilisinin başka değerleri yaşama katma konusunda ikna olmasını sağlamaktır. Kuşkusuz, âşığımız "Fuzuli" gibi büyük bir şair olma tutkusu ile bu işi yapmıyorsa, ya da arabesk müzikler için güfte yazma temrini yapmıyorsa...

İnsanların gazete okumakla, radyo ya da televizyon izlemekle elde etmek istediği çok daha basit şeyleri de unutmamalıyız. Büyük kentlerde yaşayan insanlar, birbirleriyle, otobüs beklerken, kent içindeki metro ya da otobüs yolculuklarında, Pazar yerlerinde, pasajlarda, kafelerde karşılaşmaktadır. Buralardaki karşılaşmalarında birbirlerinin tarihçelerini bilmedikleri için, o günkü gazetelerin yazdığı bir haberden sözetmek bu geçici toplumsal karşılaşma ortamlarında insanlar arasında yüzeysel, fakat sorunsuz iletişimler kurmaya yaramaktadır. Karşısındaki hiç tanımadığı insanla Galatasaray futbol takımından sözetmek bir ortaklaşalık/dostluk duygusu yaratmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder