24 Ekim 2020 Cumartesi

Karışık Düşünceler - Deyişler

 Şöyle yada böyle kendinden utanıyorsan bizden değilsin henüz.

 

Öldürmek, öldürebilmek. Birilerini öldürebilirsin veya onlar seni öldürebilir. Eski çağlarda böyleydi, birisi gelip size çatabilirdi rahatlıkla, ama siz de onlara rahatlıkla günü gösterebilirdiniz.

 

Bir erkeğin yalnızlığı meyve verir.

 

İnsanın kendisini sevmesi için önce kendinden nefret ermesi gerekmez mi?

 

Başkasına korku verebilmek için önce kendine dehşet verebilmelisin.

 

Doğada azizler yoktur, kahvaltı ve akşam yemeği vardır.

 

İyi olmaya çalışmak, aziz olmaya çalışmaktır.

 

Güçlü olan, yanındakileri iter, kendi gücüne ortak istemez. Güçsüz olan, güçlünün yanına gidip onunla birleşmek ister.

 

İnsanlardan korkmamanın sırrı, onlara zarar verebileceğini bilmekten geçer. Ben bunu yerim dediğin insanlarla konuşmalarına bak. Bunu herkes yapar. Her insan değil, her canlı yapar. Güçlü bir aslan, yemeğini almaya gelirse, son enerjini harcayıp yakaladığın avı ona bırakır kaçarsın; ama bir sırtlan gelirse, onu parçalarsın. Değil mi küçük leopar?

 

İnsan yalnızken istediği veya istemediği her şeyi yapabilir. Canı hiçbir şey yapmak istemezse de oturup hiçbir şey yapar.

 

Hiçbir şey yapmak istemeyen birisi, oturup hiçbir şey yapmak istememek hakkında düşünebilir.

 

Yalnızlığına dön kardeşim.

 

Karşısındakini iten adam güçlüdür. Yardım elini uzatanı reddetmek, güçlü olana hastır. O eli ister tutar, ister tutmaz, kendisi bilir. Tutunacak bir el arayan kişi ise güçsüzdür.

 

…sahneye yanlış zamanda çıkan yaşlılık…

 

Beni izle, kendini izle

Kapılıp biçemimin, sözlerimin çekimine

Ardımdan gelir misin? İzler misin beni?

Kendi kendini inançla izle

Böylece usul usul izlemiş olursun beni.

 

Yukarıya

En iyi nasıl çıkarım doruğa?

Yukarı tırman yalnızca

Ulaşmayı hiç düşünme!

 

Erkek ile kadın

Gönlünün çektiğini söke söke al

Böyle düşünür adam

Kadın söke söke almaz, çalar.

 

Yağmala beni kadın, yüreğinin istediği kadar

Diye düşünür erkek

Kadın yağmalamaz oysa, çalar.

 

Kendine dehşet vermeyen, kimseyi korkutamaz

 

Tanrı bizi sever, çünkü o yarattı bizi.

Bunun üzerine ‘’ama tanrıyı insan yarattı’’ der incelmiş kişi.

‘’kendi tasarladığını sevmesi gerekmez mi’’

Tanrıyı kendisi yarattı diye şimdi onu yadsıması mı gerek

Bu çıkarım aksıyor, bunda şeytanın parmağı var.

 

Bütün bu tür acıma duyguları, yardım çağrıları gizliden gizliye baştan çıkarır. Çünkü ‘’kendi yolumuz’’ çok zordur, çok şey bekler bizden, ötekilerin sevgisinden, şükranından çok çok uzaktır. Kendi yolumuzdan, kendi vicdanımızdan kaçmağa, ötekilerin vicdanına, ‘’acıma dininin’’ sevgili tapınağına konmağa, hiç de isteksiz değilizdir.

  Bir yerde bir savaş çıkar çıkmaz, kesinlikle en soylu insanlar arasında elbette gizli tutulan bir sevinç baş gösterir. Kendilerinden geçerek yeni ölüm tehlikesine atılırlar. Çünkü bu onlara kendilerini anayurt uğruna kurban etmek için -kendi amaçlarından kaçmak için- çoktandır verilmesini istedikleri bir iznin çıkması gibi görünür. Savaş onlara, intihar için dolambaçlı bir yol sunar, iyi vicdanlı bir yol ama. Bazı konular üzerinde susmalıyım ama kendi ahlaklılığım konusunda susmak istemiyorum, o bana şöyle der: Bir köşeye çekilip öyle yaşa, böylece kendin için yaşayabilirsin. Çağının en önemli saydığı şeyleri bilmeden yaşa. Seninle bu gün arasından en azından üç yüzyılın derisi var. Bugünün yaygarası; savaş, devrim gürültüleri senin için bir mırıltı olmalı. Yardım etmeği de isteyeceksin ama yalnızca seninle aynı acıyı, aynı umudu paylaştıkları için anladıklarına -arkadaşlarına-, bu yardım etme kendine yardım edecek biçimde olacak. Onları daha yürekli, daha yılmaz, daha yalın, daha sevinçli kılmak isterim. Bugün pek azının anladığı, en az da acıma vaizlerinin anladığı şeyi öğretmek isterim: Acıyı değil, sevinci paylaşmayı.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder